Şu an teknoloji konularına biraz meraklı ve gelişmeleri takip eden bir bakkal düşünelim, işini biraz geliştirmek istiyor, interneti, sipariş sistemini, küçük bir müşteri tanıma uygulamasını ve raporlama aracını kullanacak, kim, ne zaman, neyi, nasıl ve ne kadara ister, indirim mi takip eder yoksa önüne ne gelirse alır mı bilmek istiyor ki müşterilerini daha iyi tanısın memnun etsin ve iş hacmi artsın, bunu yapması için dev bilgisayar sistemlerini satın almasına, yazılım firmaları ile seneler süren projeler yürütmesine, yüzlerce danışman ile çalışmasına, hataları engellemek için uzun süren testler yapmasına ve bunlar için varını yoğunu satacak kadar para harcamasına gerek var… desem yalan söylemiş olurum 🙂
Yapması gereken yok… zira artık bunlar her geçen gün gelişen ve yaygınlaşan bir halde bulut servisleri ile kendisine sunuluyor.
Kısaca konuyu tanımlamak için her zamanki gibi wikipedia yeterli;
“Bulut bilişim (Cloud computing) veya işlevsel anlamıyla çevrim içi bilgi dağıtımı; bilişim aygıtları arasında ortak bilgi paylaşımını sağlayan hizmetlere verilen genel ad. Bulut bilişim bu yönüyle bir ürün değil, hizmettir; temel kaynaktaki yazılım ve bilgilerin paylaşımı sağlanarak, mevcut bilişim hizmetinin; bilgisayarlar ve diğer aygıtlardan elektrik dağıtıcılarına benzer bir biçimde bilişim ağı (tipik olarak İnternet’ten) üzerinden kullanılmasıdır.”
Aşağıdaki video da konuyu güzel bir şekilde özetliyor.
Uzun süredir gündemde olan bulut bilişim her geçen gün gelişiyor. Aslına bakılırsa bu durum internetin ve bilgisayar teknolojilerinin gelişimini ve insanoğlunun ona bakışını da değiştirecek gibi duruyor. Zira bilgisayar ve internet ile ilk tanıştığımız yıllarda hepimiz birer bilgisayar aldık, şu an sanırım bir kutuda, depoda veya çoktan dönüştürülmüş olabilirler, yetmedi içlerine yüksek meblağlar ödeyerek yazılımlar kurduk, bunları defalarca güncelledik, eskiyen yazılımları kaldırdık yenilerini kurduk ve bu hala devam ediyor…
Ancak bu kısır döngünün sonuna geliyoruz. Şöyle bir soru sorsam internet hatta evimizdeki bilgisayar birer kamu hizmeti haline gelebilir mi? neden olmasın, bu teknolojinin temelleri bulut bilişime dayanacak. Şu an bile teknolojiyi hem donanım hem yazılım olarak takip etmek çok büyük meblağlara mal olmakta, bu bireyden dev kurumlara kadar ölçekli bir şekilde artan tutarlara ve hayal edilemeyecek meblağlara ulaşıyor.
İnternet ve bilgisayar teknolojileri bir lüks olmaktan hepimiz için ve her iş kolu için çoktan çıktı, bir zorunluluk ve mecburiyet, e-devlet kapısı diye bir uygulama ülkemizde devreye girdi, yani bu işler artık öyle karanlık odalarda çalışan, oturmaktan şişmanlamış, arada sırada işimiz düşen adamların işleri değil hepimiz her an bunlara muhtacız, isteyerek veya istemeyerek kullanıyoruz, bunlar birer fayda ürünü haline geldiler. Peki elektrik gibi, su gibi bu sistemlerde bize birer kamu hizmeti olarak sunulsa ne olur? Çok güzel olur, olacak 🙂 konu ile alakalı güzel bir video:
Şöyle hayal ettim, şu ankinden on kat hızlı bir bilgisayara, on kat hızlı bir ağ altyapısı ile ulaşıyorum, yazılımları kullanım alışkanlıklarıma göre bu sistemde seçenekli olarak alıyorum, kurulum derdim, evime hangi bilgisayarı alsam derdim, teknik işlere meraklı bir arkadaş edineyim derdim yok 🙂 Bir de bunu çalıştığınız şirketler için düşünün, nasıl bir tasarruf potansiyeli olduğunu, veya daha farklı bir bakışla bu pazarın ne kadar büyüyebileceğini hayal etmek zor değil.
Konuyu özetleyen bir özlü söz ile bitireyim:
Beyin bedeva (!) attım hafızaya / buluta gerekeni yaptım 🙂 niye hamallık yapayım…