2015 VE SONRASINDA TEKNOLOJİ BİZE NELER SUNACAK? – 6 – DRONELAR

Dronelar: Oyuncak mı?  Hobi mi?  Yoksa Gelecek mi?

Uzun süredir özel bir ilgi gösterdiğim drone konusunu tek bir başlıkta özet olarak ele almak kolay olmayacak. İleride daha kapsamlı yazılar da paylaşacağım. Bunu bir başlangıç görün lütfen 🙂

Wikipedia’ya baktığımda drone tanımı bulamadım, evet ilginç(!) Aslına bakılırsa konu o kadar hızlı gelişiyor ve yaygınlaşıyor ki tanımı ve kuralları oturtmak zor. Ancak UAV (Unamed Aerial Vehicle) başlığı altındaki tanımı kullanmak şu  an uygun diye düşünüyorum. UAV veya drone, kokpitte bir insana ihtiyaç duymadan uçabilen  bir robot/araç olarak tanımlanıyor. Bu tanım oldukça geniş zira konu çok kapsamlı yukarıda da belirttiğim gibi aynı temel teknoloji çok basit bir oyuncak için de dünyanın en gelişmiş uçan araçları için de kullanılıyor.

Bu konuda yüzlerce video izledim ve çeşitli yazılar okudum, aslına bakarsanız kısa bir giriş yapıp içlerinden seçtiklerimi size sunacağım konuyu çok iyi özetliyorlar. Dronelar bize yakında neler sunacak kısaca maddeler halinde paylaşıyorum, bunlardan bazıları halihazırda var, bazıları geliştirme aşamasında ve bazıları da benim hayal gücüm 🙂

1. Maliyeti Düşük: Bir drone maliyeti bir motorlu araca göre çok daha ucuz bu devasa bir potansiyel barındırıyor.

2. Kullanımı Kolay: Bir çocuk da uzun süre eğitim alan bir pilotta aynı kontrollerle bu cihazları uçurabiliyorlar, zira şu an pek çok hobi ürünü dokunmatik ekranlı telefonlar ile yönetime imkan tanıyan uygulamalar ile beraner sunuluyor, umarım ben de bir tane alacağım, yine bu yaygınlaşma potansiyelinin sınırsızlığını gösteriyor (Bu arada Amerika ve Avrupa’da ehliyet temelli kuralların tartışması hala devam ediyor)

3. Altyapı – Yol vb. İhtiyacı Yok: Sınırı olmayan bir kullanım alanı olan gökyüzü droneların en avantajlı tarafı ancak son dönemde özellikle hava alanları çevresinde uçurulan bu cihazlara sınırlama getiriliyor, hobi amaçlı satılan çeşitli ürünlerde gps üzerinden cihaz takip ediliyor ve belirli alanlarda(hava alanları askeri alanlar vb.) çalışması dahi kısıtlanabiliyor.  Konu hakkında bir Türkiye’den bir de Amerika’dan örneği aşağıda paylaşıyorum.

4. Çevreci Yakıt Kullanımı: Radyo kontrollü versiyonlarında ve askeri amaçlı olanlarında benzin türevleri ile çalışan versiyonları olsa da yaygınlık kazanan dronelar elektrik ile şarj olan piller ile kullanılıyor. Bu da gelecekte yaygınlaşmasının önünü açacak.

5. Hobi Kullanımı: Şu an için çok hızlı bir şekilde yaygınlaşan dronelar daha çok eğlence için yeni bir ilgi alanı olarak yüzbinlerce kişiyi kendine müdavim etmiş durumda. Eskiden radyo kontrollü araçlar kapsamında daha küçük bir kitle tarafından takip edilen hobi şu an yukarıdaki nedenleri de eklersek çok geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşmış durumda, crowdfunding ortamlarında en yüksek yatırımı da bu tip hobi amaçlı ürünler aldılar.

6. Video ve Fotoğraf İmkanları: Çok yüksek maliyetli gerçek helikopte veya uçakların kullanıldığı sahneleri bir çırpıda, maliyeti göreceli olarak düşük ve zahmetsizce yapabilmek mümkün olsa, ne olurdu. İşte şu an o olacak şeyi yaşıyoruz, Youtube yüz binlerce yüksek kaliteli drone videosu ile dolu, her geçen gün bu sayı artıyor, çekim kaliteleri yükseliyor, uzun süredir bu konudan haberdar olan film sektörü de tabi ki bu konudan en büyük faydayı sağlıyor.

7. Gelecek: Bir saniye sonra ne olacağını bilmezken ahkam kesmek zor ama hayal etmek çok kolay, gelecekte gökyüzünü bu kadar boş görmek zor olacak,  motor kurye yerine drone bekleyeceğiz, ekmek bakkaldan sepetle değil de drone ile gelecek :), yanan bir evin içine önce bir drone girecek, yardım ulaştırılması zor olan yerlere önce dronelar gidecek, Formula 1 yarışları yerine drone yarışları olacak,  çocukları okulda dronelar gözetecek, koyunları drone güdecek, tarlaları dronelar ilaçlayacak, insanların girmesi tehlikeli radyasyon sızıntılarına onlar müdahale edecek, kargo onlara emanet olacak, trafik polisleri yerine havadan onlar takip edecekler ve daha pek çok aklıma gelmeyen şey yapacaklar…

Oyuncak olarak başlayan hikaye hobiye oradan da aynı anda endüstriyel ve askeri kullanımlar ile dev bir kullanım alanına evrildi ve her gün yenilikler ile gelişiyor, sonunu görmek zor, sadece bazı sınırlı hayaller kurabiliyoruz…

Sizi seçtiğim videolar ile baş başa bırakıyorum… İyi uçuşlar 🙂

Konuyu kısaca ele alan bir video:

FPV (first person view)  (bu konuyu  başka bir yazımda tek bir başlık olarak ele alacağım :)) videolarının en güzellerinden örnekler, bir kuşla uçuyormuş gibi hissetmek mükemmel olmalı:

Amazon tarafından hayata geçirilecek projelerden birisi dronelar hakkında 🙂

Ambulans drone (hayal değildi 🙂 )

Tabi ki askeri alanın ilgisi de uzun süredir konu üzerinde 🙁

Türkiye’den bir sorumsuz kullanım örneği, çekimi yapan vatandaşımız bir pilotun iniş sırasında droneu görmesi ve ihbarı ile yakalandı ve yargılanıyor…

https://www.youtube.com/watch?v=l_i_o-ZMstQ

Bu da Amerika’dan, özellikle Amerika’da gündemi bayağı oyalamıştı, ve UAV tabanlı kanunların gelişimi sırasında olması, tartışmaları da ateşledi:

Peki ya bir koç ve bir drone karşılaşırsa ne olur? Hem sahibi hem de drone için iyi olmaz 🙂

Bu video da olayın öncesinde koçun nasıl antrenman yaptığını gösteren video 🙂 sonuçta No Pain No Gain demişler değil mi:) Ek bir bilgi koçumuzun “Angry Ram” adlı bir Youtube kanalı var isterseniz abone olabilirsiniz.

Bakkaldan sigara – ekmek almak 🙂

https://www.youtube.com/watch?v=4z6wkws0lNU

Bu da dronelar ile neler yapılabilir gösteren güzel bir TED videosu:

Dediğim gibi daha çok video var ama şimdilik bu kadar yeter 🙂 Bizim için kendini feda eden ve muhteşem görüntüler çeken dronelar ile veda edelim :

 

 

2015 VE SONRASINDA TEKNOLOJİ BİZE NELER SUNACAK? – 5 – CLOUD COMPUTING / BULUT BİLİŞİM

Şu an teknoloji konularına biraz meraklı ve gelişmeleri takip eden bir bakkal düşünelim, işini biraz geliştirmek istiyor, interneti, sipariş sistemini, küçük bir müşteri tanıma uygulamasını ve raporlama aracını kullanacak, kim, ne zaman, neyi, nasıl ve ne kadara ister, indirim mi takip eder yoksa önüne ne gelirse alır mı bilmek istiyor ki müşterilerini daha iyi tanısın memnun etsin ve iş hacmi artsın, bunu yapması için dev bilgisayar sistemlerini satın almasına, yazılım firmaları ile seneler süren projeler yürütmesine, yüzlerce danışman ile çalışmasına, hataları engellemek için uzun süren testler yapmasına ve bunlar için varını yoğunu satacak kadar para harcamasına gerek var… desem yalan söylemiş olurum 🙂

Yapması gereken yok… zira artık bunlar her geçen gün gelişen ve yaygınlaşan bir halde bulut servisleri ile kendisine sunuluyor.

Kısaca konuyu tanımlamak için her zamanki gibi wikipedia yeterli;

“Bulut bilişim (Cloud computing) veya işlevsel anlamıyla çevrim içi bilgi dağıtımı; bilişim aygıtları arasında ortak bilgi paylaşımını sağlayan hizmetlere verilen genel ad. Bulut bilişim bu yönüyle bir ürün değil, hizmettir; temel kaynaktaki yazılım ve bilgilerin paylaşımı sağlanarak, mevcut bilişim hizmetinin; bilgisayarlar ve diğer aygıtlardan elektrik dağıtıcılarına benzer bir biçimde bilişim ağı (tipik olarak İnternet’ten) üzerinden kullanılmasıdır.”

Aşağıdaki video da konuyu güzel bir şekilde özetliyor.

Uzun süredir gündemde olan bulut bilişim her geçen gün gelişiyor. Aslına bakılırsa bu durum internetin ve bilgisayar teknolojilerinin gelişimini ve insanoğlunun ona bakışını da değiştirecek gibi duruyor. Zira bilgisayar ve internet ile ilk tanıştığımız yıllarda hepimiz birer bilgisayar aldık, şu an sanırım bir kutuda, depoda veya çoktan dönüştürülmüş olabilirler, yetmedi içlerine yüksek meblağlar ödeyerek yazılımlar kurduk, bunları defalarca güncelledik, eskiyen yazılımları kaldırdık yenilerini kurduk ve bu hala devam ediyor…

Ancak bu kısır döngünün sonuna geliyoruz. Şöyle bir soru sorsam internet hatta evimizdeki bilgisayar birer kamu hizmeti haline gelebilir mi? neden olmasın, bu teknolojinin temelleri bulut bilişime dayanacak. Şu an bile teknolojiyi hem donanım hem yazılım olarak takip etmek çok büyük meblağlara mal olmakta, bu bireyden dev kurumlara kadar ölçekli bir şekilde artan tutarlara ve hayal edilemeyecek meblağlara ulaşıyor.

İnternet ve bilgisayar teknolojileri bir lüks olmaktan hepimiz için ve her iş kolu için çoktan çıktı, bir zorunluluk ve mecburiyet, e-devlet kapısı diye bir uygulama ülkemizde devreye girdi, yani bu işler artık öyle karanlık odalarda çalışan, oturmaktan şişmanlamış, arada sırada işimiz düşen adamların işleri değil hepimiz her an bunlara muhtacız, isteyerek veya istemeyerek kullanıyoruz, bunlar birer fayda ürünü haline geldiler. Peki elektrik gibi, su gibi bu sistemlerde bize birer kamu hizmeti olarak sunulsa ne olur? Çok güzel olur, olacak 🙂 konu ile alakalı güzel bir video:

Şöyle hayal ettim, şu ankinden on kat hızlı bir bilgisayara, on kat hızlı bir ağ altyapısı ile ulaşıyorum, yazılımları kullanım alışkanlıklarıma göre bu sistemde seçenekli olarak alıyorum, kurulum derdim, evime hangi bilgisayarı alsam derdim, teknik işlere meraklı bir arkadaş edineyim derdim yok 🙂 Bir de bunu çalıştığınız şirketler için düşünün, nasıl bir tasarruf potansiyeli olduğunu, veya daha farklı bir bakışla bu pazarın ne kadar büyüyebileceğini hayal etmek zor değil.

Konuyu özetleyen bir özlü söz ile bitireyim:

Beyin bedeva (!) attım hafızaya / buluta gerekeni yaptım 🙂 niye hamallık yapayım…