Haftalık olarak zaman yaratıp izlenebilirse öğrenme fırsatı sağlayacağını düşündüğüm içerikleri sayfamda paylaşıyorum.
1. The Economist – Büyük Veri ve Spor
Veri analizi hayatın her alanını etkiliyor. NBA ile başlayan video serisi spordaki büyük veri etkisini gösteriyor. Video sağlayıcısı The Economist kanalı iyi özetlenmiş ve güvenilir içerikleri ile takip edilmesi faydalı bir kanal.
Teknolojinin işe alım süreçlerinde etkisi tartışılmaz, son dönemde yapay zeka temelli değerlendirme süreçleri güç kazanıyor ancak işin etik tarafı da tartışmaya açık. Konu hakkında Bloomberg tarafından hazırlanan video oldukça açıklayıcı.
Video süresi – 15:27
3. Starbucks – Banka olma yolunda…
Wall Street Journal kanalı tarafından hazırlanan videoda Starbucks’ın nasıl bir banka gibi çalışmaya başladığı anlatılıyor. Starbucks’un iş stratejisi geliştirme ve müşteri/çalışan ile ilişki kurma yolları çok etkileyici.
Daha dün bir tuğla büyüklüğünde diye dalga geçtiğimiz mobil cihazların sayısı dünyadaki insan nüfusunu aşalı uzun zaman oldu. 2020 yılında dünyada 50 milyardan fazla mobil cihaz olacağı öngörülüyor…
İlk bilgisayarım bir 486mhz hızında bir IBM’di, sanırım 96 yılıydı, yılı oynadığım FIFA 96 oyunundan hatırlıyorum. Şimdi bakıyorum elimde bir Note 3 var, o bilgisayarda yaptıklarımını yüzlerce katını, çok daha hızlı yapıyor, o gün hayal bile edemediklerimi şu an avucumun içine sığan bir cihaz, dokunmatik ekran, ses komutları ve hatta göz hareketleri ile yapıyor.
Bu gözle baktığımda zaten daha fazla bir söze gerek duymuyorum, hepimiz bunu yaşadık, kimimiz sürecin başından, bazılarımız ortasından, kimileri ise hiç eskiyi bilmeden direkt bugünden içindeler bu teknoloji zaman makinesinin. Mobil dünya o kadar geniş bir kullanıcıya sahip ki ve günümüz tüketim toplumu onu kadar iyi besliyor ki hızına yetişmeyi geçin, ne olduğunu anlamak zor. Hepimiz az çok bazı noktalarına hakimiz, her alanda mobil dünya kendi gücünü bize gösteriyor, şu ana kadar gördüklerimiz sadece birer ipucuydu. Bu yazıda ben de bazı noktalarını ele alacağım, ama şu kesin mobil devrim başladı, tam dibimizde, gözümüzün önünde, parmaklarımızın ucunda, dokunmamız yetiyor, sizce bu bizi nereye götürecek? Bilmek zor.
NFC – Near Field Communication / Mobil Ödeme; bundan yaklaşık 10 yıl önce ayak sesleri duyulan yakın alan iletişim teknolojisi günümüzde oldukça yaygın ve daha da güçlenecek gibi görünüyor. Çok basit bir temassız iletişim sağlama mantığı ile çalışsa da potansiyeli çok yüksek olan bu teknoloji mobil dönüşümün temelindeki unsurlardan birisi. Özellikle mobil yazılım kapasiteleri ve işlemcilerin gelişmesi mobil aracın işlevlerini bu alanda çok arttırdı. Hepimizin cebinde artık temassız birer işlem aracı var diyebiliriz. Bu aracın bugün çok yoğun olmasa da gelecekte pek çok işlevi içereceğini beklemek zor değil. Mesela toplu taşıma için bilet geçiş noktalarında, tüm geçiş, biletleme, kayıt noktaları ve tanıma teknolojileri bu teknoloji ile kullanılabilir.
NFC bize neler sunuyor kısaca bakalım;
– uçak, otobüs vb. tüm biletleme işlemleri
– nfc özellikli bir iş kartı düşünelim, telefona yakınlaştırdığınızda tüm bilgileri telefona aktarabiliyor.
– mobil cüzdan işlevlerinin hepsinin temeli bu teknolojide yatmakta
– nfc cihazlar arası data transferi, herhangi bir kabloya ihtiyaç duymadan veriler aktarabilir
Lokasyon Servisleri, akıllı telefonlarda nasıl kapatılacağı merak edilen, gps mi kullanılıyor, internet mi anlaşılamayan, tartışmalara yol açan bu teknoloji gelecekte hayatımızda çok daha fazla rol oynayacak. Hepimiz bilim kurgu filmlerinde derilerinin altına izleme cihazları yerleştirilen insanlar görümüşüzdür, daha orada değiliz neyse ki! mi acaba… oradayız, hatta geçtik bile o sınırı nasıl mı? Bir düşünün şu an elimizdeki akıllı cihazlar bizi izlemeye çok kolay imkan veren lokasyon servislerine zaten sahipler, yani biz istersek (bu da tam net değil, zira virüs veya casus yazılımların biz fark etemden de bu özellikleri aktif hale getirebildiği biliniyor) izlenebiliyoruz, hatta mekan paylaşma uygulamaları ile bununla övünüyoruz.
Günümüzde bu hizmeti kullanmayan bir app görmek zor, bazıları salt bu özellik üzerine kurulmuş durumdalar. Bu çok doğal olarak pazarlama, reklamcılık, müşteri ilişkileri, iş dünyasında pek çok data kullanımı temelli analizler yapan tarafın iştahını da kabartıyor. Zira yıllardır müşterilerin hareketlerini anlamak ve takip etmek için akıllı sistemler, çok kapsamlı analizler yapan programlar ve çok büyük kapasiteli veritabanı analiz çalışmaları yapıyorlar, pek çoğundan basit bir lokasyon servisinin sağlayabileceği verileri elde etmek çok zor, işte bu veri kapasitesi lokasyon servislerini hepimizin hayatında daha da fazla rol almaya itiyor.
Bunu ilk olarak belirli lokasyonlara(mağaza, avm) yakınlaşınca aldığımız indirim, mağaza fırsatı gibi mesajlar ile görmeye başladık bu sadece başlangıç emin olun önemli bir potansiyel yeni canlanıyor.
Mobil Bankacılık ile devam edelim.
Kuşkusuz mobil dünyadaki gelişmeleri hem ülkemizde hem dünyada en yakından izleyen sektörlerden birisi finans. Bu konuda Bill Gates ile The Verge sitesi tarafından yapılan röportaj gerçekten çok güzel. Gelecek tahminleri için yapılan bu röportajda Bill Gates pek çok konuda görüş belirtiyor. Mobil bankacılık hakkında da kısaca değindikleri, eğer gerçek olursa hayatlarımızda büyük değişiklik yaratacak fikirler içeriyor.
Bill Gates’e göre mobil dünyadaki gelişim bankacılık sektörünü ve bu sektörün insanların hayatlarındaki rolünü önemli ölçüde değiştirecek. Bill Gates dijital dönüşümün Bankacılığı sağlık ve eğitim gibi bir sosyal hak unsuru haline getireceğini düşünüyor. Özellikle geliri düşük insanlar ve bankacılık sistemlerinin çok ileri olmadığı ülkeler için dijital dönüşüm ile sağlanacak faydanın daha etkin ve eşit finansal sistemleri destekleyeceğini öne sürüyor. Burada mobil imkanlar devreye giriyor, şu an şubeler, şube çalışanları, atm makineleri, kredi kartları vb. pek çok maliyet kaleminin yerine mobil cihazlar üzerinden işleyen bir sistemin rol alacağını bu sayede finansal hizmet almanın çok ucuzlayacağına değinen Gates, ödemelerin ve alışveriş işlemlerinin fiziki bir karta vb. ihtiyaç duymadan bu sistem üzerinden mobil cihazlar ile gerçekleşeceğini belirtiyor. (ki bunu mobil ödeme sistemleri, Apple Pay ve Google uygulamalarında uzun süredir görüyoruz.) Bill Gates, bu sistemlerin gelişimi sayesinde ortak bir regulasyon sağlanabilirse mobil cihaz üzerinden bankadaki tüm varlığınızı herhangi bir fiziki işleme gerek kalmadan bir bankadan başka bir bankaya da taşıyabileceğimizi belirtiyor, aynen numara taşımada olduğu gibi bir durum hayal ediyor.
Mobil bankacılığın 2030 yılında tüm bu gelişmeleri göze alarak 2 milyar yeni kullanıcıya ulaşması da Bill Gates tarafından belirtilen görüşlerden birisi.
Doğru duydunuz 2 milyar 🙂
Bill Gates’in söyledikleri insanın aklını harekete geçiriyor. Şöyle düşündüm de elimde banka şubesini tutabilsem nasıl olurdu, hatta o şube içinde sanal çalışanları olan bana teklifler üreten, mobil işlemlerimi, mobil ödemelerimi takip eden müşteri temsilcileri olsa. Bana kredi, kart, puan, indirim teklifleri sunsalar, hayal mi hayır 🙂 sabah yürüyüş yaptım sağlık uygulamam beni sabah uyardı kalk yürüyüş yapman lazım, bak şimdiye kadar şu kadar yürüdün artık istikrarlısın, sağlıklısın dedi, motive etti. Birileri finansal durumum, borç ödeme yeteneğim hakkında da bunları söylese, ama öyle şubeye gidip sıra beklemesem de hemen oracıkta olsa. Harcamalarımı adımlarımı sayar gibi saysa belli tasarrufları yaptığımda, adım sayısına ulaştığımdaki gibi beni ödüllendirse, sıralamaya soksa çok şey mi istedim. Ya da zaten bunlar daha başlangıç mı. İşte öyle aklıma geldi, bu güzel bir şey bence iyi bir şey de…
Video içerikler; asıl olarak sadece mobil cihazlar için olmasa da tüm internet dünyasını etkileyen videonun yeniden doğuşu akımı burada da gücünü gösteriyor. Artık kısa bir video çok büyük reklam kampanyalarının önüne geçebiliyor. Bunun pek çok örneğini gördük. Bundan sonra ne geleceğini tahmin etmek zor değil .Yotube önderliğinde gelişen pazar mobil cihazların ve internet servis sağlama kapasitelerinin hızlanması ile gün ve gün güç kazanacak. 2017 de video içeriklere verilen ve onlar ile sunulan reklam pazarının 2.7 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu gücün en önde gelen göstergelerinden birisi.
Kimi zaman televizyonun evlere girdiği dönemdeki gibi bir sürecin bizi beklediğini düşünmüyor değilim. Zira o sırada da başta çok yaygın olmayan televizyon o zaman kadar görülmemiş bir hızda yayılmış ve insanları sokaklarda kalmayacak kadar etkileyecek bir hale bürünebilmişti, bugün bile gücü yadırganamaz olan şey asıl olarak içerik, ve bunun okuma dinleme vb. değil de videodan oluşmasıydı. Şimdi bu videolar elimizde, anında izleyebiliyoruz peki ya şimdi ne olacak göreceğiz.
Son olarak şunu belirteyim, tabi ki daha pek çok başlık var. Bu noktada duracağım, zira işin özü şu aslında mobil cihazların gücü benim 2015 ve sonrası için teknoloji bizi nereye götürecek sorumdaki neredeyse tüm başlıklarda rollerinin olacak olması, yani o kadar güçlü bir halldeler ki karşılaşacağımız pek çok şeyi ya onlardan göreceğiz ya izleyeceğiz ya da takip edeceğiz, uygulama olarak indireceğiz, arakadaşımıza whatsapptan yazacağız, o yeniliği yapınca telefon ile çektiğimiz resmini atıvereceğiz bir dokunmayla… yani bizimle yaşayacaklar tüm gelişmeleri, işte bu onların en önemli güçleri ve yaşam kaynakları hep bizimle olmaları 🙂